Maria Montessori 31 Ağustos 1870 yılında İtalya’nın doğu sahilinde Ancona şehrinin Chiaravalle kasabasında doğdu. İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori (1870-1952) yüzyılın başlarında her bir çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uyan bir pedagoji geliştirir.Bu, çocuğun bireysel becerilerine ve ilgi alanlarına, bireysel öğrenme hızına ve karakter özelliklerine uygun bir pedagojidir."Eğitimde metot değil, insan kişiliği göz önüne alınmalıdır. Düşüncesi ile öne sürdüğü Montessori Eğitimine şekil vermiş ve çocuğu merkeze almıştır. Montessori yöntemi, çocuğa, önceden hazırlanmış bir çevrede kendi kendini geliştirebileceği şekilde hareket ve faaliyet özgürlüğü tanımayı amaçlayan, kendi kendine oluşan ve gelişen bir eğitim sistemidir. O, çocukların öğrenmeye karşı büyük bir istek duyduklarını ve uygun ortama kendiliğinden en iyi şekilde öğrenebileceklerini tüm dünyaya gösterdi. Montessori felsefesinde hata yapabilme özgürlüğü vardır ve hatalar altın değerindedir. Çocuğa araştırma, karar verme, deneme, hata yapma ve hatalarını kendi düzeltmesi için fırsatlar tanınır. Montessori okullarında rehberler, çocukların hatalarını düzeltme derdinde değildir. Rehberler çocukların gelişim evrelerine çok iyi hâkim olup onlara ortamı ve materyalleri hazırlar.
“Tek başıma yapabilmem için bana yardım et.
Ve nasıl yapıldığını bana göster.
Bunu benim için yapma.
Kendim yapabilirim ve yapmak isterim.
Bana nasıl yapacağımı öğretirken sabret.
Bu belki uzun sürebilir.
Ve belki daha uzun zamana ihtiyacım var.
Fakat bilmelisin ki birkaç deneme ile yapacağım şeyi başarmak isterim.
Hata yapabilme ihtimalim olduğunu da düşünmelisin.
Ama unutma ki ben sadece bu hatalarla gerçek manada bir şeyler öğrenebilirim.”
Dr. Maria Montessori’nin çocuklar üzerinde yaptığı bilimsel gözlemlere dayanan eğitim metodu ve materyalleri, her çocuğun bireysel becerilerine ve ihtiyaçlarına önem vermesi; eğitim teorileriyle psikoloji ve felsefeyi birleştirmesi yönüyle eşsizdir. Dr. Montessori, insan potansiyelinin en üst noktasına kadar geliştirmesi konusuyla ilgilenmiştir. Montessori ilkeleri, çocuğun bağımsızlığa olan güçlü isteğinin önündeki engelleri kaldırarak, yaşam ve öğrenme sürecinde içsel motivasyonu sağlamasına yardımcı olur.
– Öğrenme sevgisi
– Çocuğun kendisine, başkalarına ve çevresine saygı duymayı öğrenmesi
– Bağımsızlık
– Sorumluluk
– Öz-disiplin ve içsel motivasyon
– Konsantre olabilme yeteneği
– Tek başına ve başkalarıyla çalışabilme yeteneği
– Çocuğun gelişimine bütüncül yaklaşım (Sosyal, duygusal, fiziksel, zihinsel ve ruhsal)
– Çocukların eşsiz benliğine derin saygı gösterilmesi (Farklılıklara karşı duyarlılık)
– Üç yıllık gelişim döngüsü göz önüne alınarak hazırlanan karma yaş sınıflarda, çocukların üç yıl boyunca aynı ortamda çalışması.
– Çocukların içinde bulundukları sınıf toplulukta sorumluk almaya ve yardımsever, saygılı, barışçıl olmaları için teşvik edilmeleri.
– Sınıfta çocukların farklı ilgi alanları, ihtiyaçları ve yeteneklerinin olduğunun göz önünde bulundurulması.
– Sınıftaki yapı ve bireysel özgürlük arasında bir denge kurulması.
– Sınıfın çocuk merkezli bir öğrenme topluluğu olduğu göz önünde bulundurulması.
Montessori sınıfları, çocukların gelişim özellikleri temel alınarak 5 ayrı bölüm ile hazırlanır. Günlük yaşam bölümü, çocuğun kaba motor becerilerinin gelişiminin yanı sıra nezaket ve zarafet kurallarının öğrenmesine imkân sunar. Duyu bölümü, çocuğun sahip olduğu tüm duyularını hassaslaştırarak somut tecrübeler edinmesine katkı sağlar. Matematik bölümünde planlanan hedef matematiği öğretmekten çok matematiksel zihnin gelişmesine, işlemlerin oyunlar içerisinde yapılarak doğal hayatta öğrenmesine katkı sağlamaktır. Dil bölümü, sunulan somut materyaller ile görsel okumayı destekleyerek çocuğun mevcut olan kelime dağarcığını artırmada büyük rol oynar. Kültür bölümü çalışmaları ile de çocuğun ait olduğu kültürel değerlere sahip olmasına ve farklı kültürleri de somut tecrübeler kazanarak farklılıklara saygı duymayı, merhamet ve yardımseverlik duygularının gelişmesine zemin hazırlanır.
Montessori sınıfları, çocukların gelişim özellikleri temel alınarak 5 ayrı bölüm ile hazırlanır.
Günlük yaşam bölümü, çocuğun kaba motor becerilerinin gelişiminin yanı sıra nezaket ve zarafet kurallarının öğrenmesine imkân sunar.
Duyu bölümü, çocuğun sahip olduğu tüm duyularını hassaslaştırarak somut tecrübeler edinmesine katkı sağlar.
Matematik bölümünde planlanan hedef matematiği öğretmekten çok matematiksel zihnin gelişmesine, işlemlerin oyunlar içerisinde yapılarak doğal hayatta öğrenmesine katkı sağlamaktır.
Dil bölümü, sunulan somut materyaller ile görsel okumayı destekleyerek çocuğun mevcut olan kelime dağarcığını artırmada büyük rol oynar.
Kültür bölümü çalışmaları ile de çocuğun ait olduğu kültürel değerlere sahip olmasına ve farklı kültürleri de somut tecrübeler kazanarak farklılıklara saygı duymayı, merhamet ve yardımseverlik duygularının gelişmesine zemin hazırlanır.